Türk halk müziğinin usta yorumcusu ekranların başarılı sunucusu ve mütevazı kişiliğiyle milyonların sevgisini kazanmış,her kuşağa dokunabilen bir sanatçı,Sümer Ezgü'yü büyük emek ve özveriyle hizmete açtığı sanat akademisinde  ziyaret ettim bu hafta.Kimi zaman geçmişe uzandık kimi zamansa farklı birçok şeyi tartıştık

Güldük eğlendik,çokça sohbet ettik Tüm merak edilenleri sordum yine. Sağolsun her zamanki samimiyetiyle yanıtladı

Merhaba Sümer Bey Öncelikle hayırlı uğurlu olsun.

Çok teşekkür ederim Burada  kardeşim Taner ve eşim Gülay başta olmak üzere bize inanan destekleyen bir sürü insan var

"BİR TOPLUMDA SANAT GERİLERSE DUYGULAR KÖRELİR"

Ülkemizde gençlerin ve çocukların sanata gerektiği ölçüde dokunabildiğini düşünüyor musunuz yada şöyle sorayım Son dönemin popüler kültürü birtakım şeyleri kaybetmemize mi neden oluyor ?

Birkere şunu iyi kavramamız gerek Sanat sevgi yayar savaşı sevmez İnsanların farklılığını gözetmez
Yaşamın bir sevgi dili olduğunu söyler Eğer bir toplumda sanat gerilerse duyguları kölerir Bu noktada herkesin sanatla tanışması
çok önemli.Popüler kültüre gelince bazen evet  Birçok tvde müzik yok mesela Formatlar da çok benzer

Peki çabuk mu tüketir olduk sizce herşeyi?

Evet değer verdiğimiz şeyleri koruyabilmeliyiz en başta.Burdur Gölü için ne kadar çabaladığımı biliyorsun İhtiyacımızdan fazlasını kullanmamak israf etmemek çok önemli Kaybolan şeyler geri gelmiyor

"KENDİNİ KEŞFEDİP MACERANA ÇIK"

Geriye dönüp baktığınızda onca proje konser program sonrasında artık öğrenciler yetiştiriyor sunuz Bu yolculukta sizi besleyen şeyler nelerdi?

Özgün kalmak çok önemli Kimse gibi olmadan kendinizi keşfedip maceranıza çıkacaksınız
Tabi çok çalışmakta önemli Bu noktada samimiyeti de kaybetmemek gerek Egolarımızı kontrol etmeyi bilmeliyiz

"ELİMDEN TUTAR MISINIZ SÖZÜNÜ SEVMİYORUM"

Öncelikle ne istediğini bilip yılmadan çalışmak gerek Bir yerlere gelmek için birilerinin desteği sizi ancak geçici  bir süre idare eder

"HIRSLARA YENİK DÜŞMEMEK ÇOK ÖNEMLİ"

Peki hayat koşuşturmacası ve onca sorumluluk içinde mutlu olmayı kalmayı nasıl başaracağız?

Önce kendini seveceksin Hırslarına yenik düşmeyeceksin ve paylaşmayı bileceksin

Birkaç kelime söylesem Sizin için Ne ifade ettiğini paylaşabilir misiniz?
Elbette
Para(güç) sevgi(huzur) sanat (ışık) çocuk(varoluş) gelecek(tohum)

"ÇOCUKLARI ANLAMALI ONLARLA KALİTELİ ZAMAN GEÇİRMELİYİZ"

Başarılı kariyerinizin yanı sıra aynı zamanda iyide bir baba Sümer Ezgü

Teşekkür ederim Çocuk yetirmek sorumluluk isteyen bir durum onları anlamak
kaliteli zaman geçirmek çok önemli.

"DÜNYA İNSANI OLMAK GEREK"

Neden Antalya sorusu sizi rahatsız ediyor mu?

Hayır ama şaşırıyorum Birşeyler üretmek için bir yerlere bağlı kalmanıza Mutlaka İstanbul'da olmanıza gerek yok Ayrıca dünya insanı olmayı farklı kültürleri tanımayı okumayı kendini geliştirmeyi çok değerli buluyorum

Anlıyorum Bu keyifli sohbet ve samimi cevaplarınız için çok teşekkür ediyorum Son olarak eklemek istedikleriniz var mıdır ?

Ben teşekkür ederim Kendinizi sevin ve değer verin iyi çalışmalar diliyorum.

Önce haber bültenlerinde gördüm onları.Sonra gazetelerde ve sosyal medyada çıktılar karşıma.Bir annenin oğlu için verdiği mücadele,herkes gibi beni de derinden etkledi. Hem bütün hikayeyi Semra Hanım’dan dinlemek hemde Mehmet’i görmek için soluğu yanlarında aldım Sağolsunlar söyleşi telifimi kırmadılar.

Semra Sönmez'in 8 yaşındaki oğlu Mehmet Ercan Sönmez serebral palsi (beyin felci) hastası. Oğlunun tedavisini sürdürebilmek için bir süre evlere temizliğie giden anne,Mehmet kalça ve omurga ameliyatları geçirip belden aşağısı alçıya alınınca bu işine devam edememiş Sosyal medya hesabı üzerinden sipariş alıp dünyadaki cennetim dediği evladının bütün ihtiyaçlarını karşılayabilme çabasında.

Beraber sarma sararken,dertleştik çok şey konuştuk. Hadi gelin bakalım bu güzel yürekli kadın neler anlatmış

-Geçmiş olsun.Ne kadar zamandır bu süreci yaşıyorsunuz ?

Uzun zamandır Bebeğim çok erken doğdu Aylarca hastahanede yaşadım

''BENİM DÜNYADAKİ CENNETİM YAŞAMALIYDI’’

-Çok güçlü bir anne görüyorum karşımda her anlamda.

Öyle.Güçlü olmak dik durmak zorundayım annelik çok başka bir duygu.Doğumdan sonra o kadar olumsuz şey duydum ki Hepsine kulaklarımı kapadım Benim dünyadaki cennetim yaşamalıydı Yılmadım sabrettim şükrettim dua ettim

-Anlıyorum.Bütün giderlerinizi sarma sararak mı karşılıyorsunuz? Kimler yanınızda oldu bu zamana kadar?

Gönlü kocaman insanlar tanıdım ben Antalyaspor’undan Danimarka’daki hayırseverlere belediye başkanlarından doktoruna öğrencisine o kadar çok destekçim oldu ki Hepsi her zaman dualarımda

‘’ENGELLİ ANNELERİ NE DEMEK İSTEDİĞİMİ ÇOK İYİ ANLAR’’

-Farklı derneklerin programlarına katıldığınızı duydum.

Evet hem ben hemde Mehmet katılıyoruz Arkadaşları var farklı sıkıntılar yaşayan.İnanın bu zorlu bir süreç engelli anneleri ne demek istediğimi çok iyi anlarlar.Yavrumu bırakıp bir yere gidemiyorum Aklım hep onda Herkesin yaptığı gündelik şeyler benim için bazen lüx olabiliyor.Hem bedenen hem zihnen yoruluyorsunuz

-Sizinle aynı durumda olan insanlara neler tavsiye edersiniz ?

Son zamanlarda bu rahatsızlığın bilinilirliği arttı Kendi evlatları da benzer rahatsızlıklar yaşayan ünlü isimler var sağolsunlar her zaman destek çıkıyorlar Herşey maddiyat değil İnsan bazen manevi desteğede ihtiyaç duyuyor.Birde fizyoterapi gerçekten çok önemli

‘’BİR BAKIŞI GÜLÜŞÜ ANNE DEYİŞİ YETER’’

-Mehmet’e bakarken gözlerinizin içi gülüyor.

Dedimya o benim dünyadaki cennetim Bir bakışı gülüşü anne deyişi yeter.

-Anlıyorum Maşallah çok tatlı bir oğlunuz var Yüreğinizdekileri tüm samimiyetinizle paylaştığınız evinize misafir edip söyleşi teklifimi kırmadıgınız için çok teşekkür ederim

Ben teşekkür ediyorum Mehmet Bey...

https://twitter.com/smrasnmez

    MEHMET SUNAY

                                                          

Son zamanların yeni trendi radikal kararlar alıp dünyayı gezmeye başlarken kendine yatırım yapmak...

Bazen Hindistan'daki tapınaklarda bazense Efes Nemrut ve Kapadokya'da karşıma çıkan projeleri peşinde koşan meraklı bir gezgin,Cüneyt Durhan ''Gezginin Ayak İzleri'' isimli sosyal medya hesabından da deneyimlerini takipçileriyle paylaşmakta

Birçok insan hayalleri için ya istifa ediyor yada zaten kendi işinin patronu Sizin hikayeniz nasıl başladı?

14 Yıl bir fiil çalıştığım işimden artık sıkılmaya başlamış yavaş yavaş kendimi mutlu edecek bir şeyler arayışı içindeydim. İlk kez günü birlik Makedonya’nın başkenti Üsküp’e gittiğimde o kadar çok mutlu oldum ki, yol bilmiyor iz bilmiyor ama keşfetme duygum öne çıkıyordu. Çok keyif aldığım geziden  bir hafta  sonra tekrar deneyimledim. Deneyimlerimi dinleyen fikir edinen arkadaşlar çoğaldıkça neden ben birikimlerimi paylaşmayayım ki dedim? Kısa bir süre sonra önce sosyal medya hesaplarımdan sonra bloğumu da katarak paylaşımlarımı birikimlerimi seyahatseverlere ulaştırıyorum.

 ''ÜÇ SENEDE YAKLAŞIK 27 ÜLKE GÖRME FIRSATI YAKALADIM''

Nereleri görme şansınız oldu bugüne kadar ?

Yaklaşık 3 senede  27 ülke görme fırsatı yakaladım ve inanılmaz çok şanslıyım. İran, Rusya, Hindistan, İtalya bunlardan bir kaçı, Çünkü eskiden televizyonlarda kitaplarda dergilerde gördüğüm ülkelerde şu an deneyimler yaşıyorum. İnanılmaz bir duygu. Bu  arada dünyanın çatısı olarak bilinen Nepal’den sevgiler..

Finansmanınızı nasıl sağlıyorsunuz ? Birçok kişi sponsor kullanırken gittiği yerlerde de çalışıyor.

Çalıştığım zamanlarda seyahatlerimi kendim karşılıyordum fakat blog zamanla gelişim gösterince artık kendi kendine gezilerimi sponsore etmeye başladı, tabi bu demek değil ki blog büyüyünce geldiği yerden para kazanacaksınız. Aksine üretmelisiniz ki kazanabilesiniz. Gittiğim ülkelerde Workaway yaparak gününü kazançlı çıkaran  arkadaşlarım var, kazançlı derken çalıştığı işin karşılığında kalacak yer ve yeme içme giderleri karşılanıyor. Şu ana kadar böyle bir etkinlikte bulunma imkanım olmadı.

Kimilerine göre radikal bir kararla kendinize yaptıgınız en güzel yatırım kimilerine göreyse gerçekliği imkansız bır durum(sorumluluklar iş güç vs) Siz olaya nasıl bakıyorsunuz ?

''GEZİYOR OLABİLİRİM AMA BENİMDE SORUMLULUKLARIM VAR ''

Bu olayın aslında bir tarifi yok, herkesin farklı bir düşüncesi var. Ben gezmeme rağmen benimde sorumluluklarım var, bir ailem var. Onlara karşı sorumluluklarımı yerine getirmeliyim.  Bununda çözümü var ihtiyaçlarını karşılayıp seyahatlerime gidiyorum. İş konusunda ise bence bir engel değil. Kendimden örnek vermek gerekirse çalıştığım iş yerinde haftanın 6 günü çalışıyordum tek izin günüm pazardı ve ben yabancı bir ülkeye gezmeye Pazar izin günümde gidebildim hem de günü birlik. Bu 7 kez tekrarlandı, siz seyahat etmek isteyin yeter ki, tek engel kapının eşiğidir.

Yurtiçi gezilerinizle ilgili de bir projeniz vardı sanırım Biraz bahseder misiniz?

Ben yurt dışı kadar kendi ülkemi de çok seviyorum ve tüm ülkemi 2 kez gezme fırsatı yakaladım. Ne kadar çok güzel ülke görsem de etkilensem de inanın Türkiye gibi bir cennet yoktur. Ben kısa süre önce 43 şehrimizi 93 günde 71 uçuş yaparak gezdim ve drone ile çekimler gerçekleştirdim. Şu an Türkiye’nin en büyük ve kapsamlı videosuna emek vermenin mutluluğu içindeyim. Buradan izleyebilirsiniz.  

https://www.youtube.com/watch?v=XvMifpdb21c

 ''İRAN ÇOK MİSAFİRPERVER BİR ÜLKE''

Gittiğiniz ülkerlerde başınıza gelen unutamadığınız anılardan birini dinlemek istesek ? : )

Tebriz’e yeni gelmiştim ve bir ay ülkede kalacaktım, haritadan Blue Mosque’yi bulamıyordum, herkes demişti ki İran’da kadınlara yaklaşmak yasak. Bende cesaretimi toplayıp soracağım ve adını sonradan Nefiseh olduğu öğrendiğim kadına haritadan bana yardımcı olmasını rica ettim. Beni aldı istediğim yere götürmekle kalmadı,şehri de gezdirdi. İran misafirperverlikte inanılmaz büyük bir ülke.

Peki ya ilk fırsatta tekrar gitmek isterim dediğiniz yerler ?

Tekrar dersen Türkiye derim J Ama İtalya ve Bosna Hersek derim. İki ülkenin bende yeri özeldir.

 ''SEYAHATLERDE EN BÜYÜK İŞ SABRETMEK VE KENDİNE 

YETEBİLMEK''

Farklı kültürleri tanımak insanlarla etkileşimde olmak neler kattı size ?

Önce ön yargılarımdan kurtuldum, en kötü ülke ve şehirde bile ön yargısızca orayı tanımak için zaman ayırıyorum. Bu demek değildir ki paylaşımlarımı gerçekleştirmiyorum, olumlu olumsuz yaşadığımı anlatıyorum. Seyahatlerimin en büyük değerlerinden birisi ise sabretmeyi ve kendi kendime yetebildim. Bazen havalimanında 20 saat aktarma süresi bekledim, kaldığım hostelde yemeğimi kendim yaptığımda oldu. Seyahat size her daim bir şeyler katan bir değerdir. En önemlisi ise keşfetme duygunuzu büyütüyorsunuz işte bu en özeli.

Valizinizde olmazsa olmazlarınız varmıdır ?

Pasaport J  Ama gezilerin büyüklüğüne göre değişebiliyor ama çantama peynir girdiği de olabiliyor J  Pasaport sonrası çantama ilk attığım şeylerden birisi Karadeniz çayı J onsuz yapamam..

Hayallerinin peşinden koşup Benzer işler yapmak isteyenlere tavsiyeleriniz neler ?

Bahane üretmeyin yollar her zaman var yeter ki seyahat etmek gezmek isteyin. Nasıl yaptığınızın ne kadar kaldığınızın nereye gittiğinizin hiçbir önemi yok. Keşfetme duygusunun hiçbir bağımlılığı yoktur ve kapı önünüzde. Hadi ne duruyorsun bir adım atsana..

Rotanizin bitis bolgesi var mi Bu gezi ne zamana kadar devam edecek ?

50 günlük süren gezim kısmetse 10 güne kadar son bulacak. Nepalden sevgiler

Yoğun koşuşturmacanız arasında bize de zaman ayırdığınız için çok teşekkür ederiz

Ben teşekkür ederim Mehmet Bey ...

                                          

https://www.facebook.com/gezgininayakizleri/?fref=ts

Lüx sitelerin arasında doğayla iç içe kalmayı tercih etmiş,güne gül bahçesinin bakımını yapıp kaynak suyunda oynayan ördeklerini besleyerek başlayan samimi sıcacık insanlar Turgut Ailesi.

Kendimi buz gibi akan suyun üzerine kurdukları çardakta meyve yerken buluveriyorum
Sevenleri gelen gidenleri çok bu güzel insanların.Baba Koray Turgut emekli bir doğa sever

Şehirden kopmadan köy hayatı yaşamayı başarabilenlerden Hafta sonları gözleme yemek için yapılan birkaç saatlik kaçamaklar yetmez insanoğluna diyede ekliyor.Hadi gelin bakalım neler konuşmuşuz neler anlatmışlar bana...

-Size çok imrendim İnsan iş çıkışı böyle bir eve döneceğini bilse ne uyanma problemi çeker nede stres.

Aynen öyle Mehmet Bey

'' KOŞAN ÖRDEKLERİMİ ,GÜL BAHÇEMİZİ ,ÇARDAK KEYFİMİZİ ,SU HIŞIRTILARINI BIRAKIP AİDAT TAKİP EDEMEM  ''

-Günün birinde sizde birer apartman sakini olur musunuz 

 Bu koşan ördekleri gül bahçemizi çardak keyfimizi su hışırtılarını bırakıp aidat takip edemem 

-Herkes sizin kadar şanslı değil Birçoğumuz hayat koşuşturmasında ancak yazları yaylalara kacçp haftasonu kahvaktılara gidebiliyoruz

Evet haklısınız ama en ufak imkan bile değerlendirilmeli Doğayla başbaşa kalmak çok dinlendiren birşey İnsan kendisi içinde birşeyler yapabilmeli

-Nasıl geçiyor birgününüz?

Çok erken uyanıyorum ve dinç kalkıyorum birkere bu çok önemli .Kuşlarımı kazları civcivleri besliyorum Çardakta çayımı yudumluyorum dostlarımı ağırlıyorum 

sağolsun eşimde en büyük yardımcım

-Civcivlerin bakımı zor olmuyor mu?

Onları aksamları eve alıp yanlarına sıcak su şişesi bırakıyorum üşümemeleri için.Kazlar küçüklerken peşimden gelirlerdi

''MAKSAT MUHABBET OLSUN''

-Burda dostlarınızı da ağırlıyorsunuz sanırım

Evet hayatta en önemli şeylerden birisi insan ilişkileri Birçok kişi burada küçük bir işletme kurmamı öneriyor ama benim amacım ticaret değil maksat muhabbet olsun

-Sevgi  ve samimiyet dolu bu güzel yuvanızda sevdiklerinizle paylaşacağınız nice güzel seneler olması dileğiyle çok teşekkür ediyorum...

Biz teşekkür ederiz Mehmet Bey her zaman bekleriz...

Kimi zaman milyonların takip ettiği yazarlarla kimi zaman popüler ses sanatçılarıyla bazen de gazetelere yansımış ilginç hikayelerin kahramanlarıyla keyifli söyleşiler gerçekleştiriyorum.Bu seferki konuğumu bu özel güne 8 Mart’a saklamıştım Sağolsun teklifimi kırmadı …

 Kadın annedir,eştir,yarınları yetiştirendir,üretendir,sevdiklerine destekçidir.Sadece 8 martlarda,doğum günlerinde,yıl dönümlerde değil,kıymeti değeri her daim bilinmesi hissettirilmesi gerekendir.Her ne kadar bunların hepsinin farkında olsakda iş uygulamaya gelince acaba ne kadar başarılıyız tartışılır

Tv programı yaptığım son kanalda tanıdığım iş ve cemiyet hayatında ki başarısının,iyi bir anne ve eş oluşunun dışında idareci kimliğiyle de her daim rol model olmayı başarıp takdir toplamış , deneyimlerinden faydalanılabilecek güzel bir örnek Ülker Başakıncı 

Hadi gelin bakalım bu özel günde bizlere neler anlatmış…

-Her zamanki gibi çok şık kendinden emin ve pozitif duruyorsunuz ama yinede sorayım Nasılsınız?:)

Teşekkür Ederim

-Öncelikle sizi gerçekten çok sevip saydığımı bendeki emeğinizin farkında olduğumu birkez daha belirteyim

 Sen cok caliskan her idarecinin istyecegi gibi bir yardimciydin zaten bu arada annene saygilarimi sunuyor ve boyle bir evlat yetistirdigi icin kutluyorum.

 -Sağolun.Bu özel günde sizin gibi donanımlı ve güçlü bir rol modelle konuşmak istedim ama öncesinde şunu merak ediyorum Kadın olmak ayakta kalmak zor mu? Kendizi duruşunuzu her dönem rahat ifade edebildiniz mi?

“Kadın Olmak Sadece Bizim Ülkemizde Değil Her Yerde Zor”

Kadin olmak gercekten zor bu sadece bizim ulkemizde degil her yerde boyle.Evet ayakta kalmak zor .Fakat ben her donem istisnalar olsa bile kendimi ifade edebildigimi dusunuyorum. Bazi meslekler erkekler icin bazi meslekler kadinlar icin diye genelleyen bir toplumda 300 tane uydudan yayin yapan kanalın icersinde bir kanalda tek bayan genel yayin koordinatoru olmak ve yillarca bunu basarili bir sekilde devam ettirmeye calismak cok kolay degil.

-Peki biz erkeklerin karşı tarafı iyi analiz edip anlayabildiğini düşünüyormusunuz ? Bir bayan,eşinden babasından abisinden genel anlamda ne bekler ?

“Bir Bayan Esinden Babasindan Saygi Sevgi ve Kadin Oldugundan Degil İnsan Oldugundan Anlayisla Davranmalarini Bekler. “

Tabiki dusunmuyorum uzgunum fakat bu boyle istisnalar haric bu da parmakla sayilacak kadar az. Bir bayan esindan babasindan saygi sevgi kadin oldugunu degil insan oldugunu ve oyle davranmalarini bekler.

-Uzun senelerdir hem kendi kariyeriniz adına emek verip bir yandan da başkalarına çok şey öğretirken iyi bir eş evlat ve anne olmayı da ihmal etmediğinize şahit olmuş birisi olarak bu işin sırrını merak ediyorum

“Bir İnsan İstediği Şeyi Yaparsa Başarır”

Bir insan sevdiği şeyi yaparsa basarir.Basarili olmanin kurali isini sevmek sabir ve dozunda ödün vermektir.ödün vermek derken evinizi isinizi dengede tutmak,bellı donemlerde kendızı unutmak ben boyle calistim zaman zaman kendimi unuttugum dogrudur.Sizin gibi piril piril gencler guzel seyler yazdikca basardigimi dusunuyorum.

 -Peki mutlu olmak kalmak bizim elimizde mi ? Zaman zaman Polyannacılık oynar mısınız?

Polyannacilik oynarim evet.:))Maalesef mutlu olmak her zaman elimizde olmuyor,karsinizdaki insan sizin verdiginiz degeri size gostermeyebilir.beklentileriniz farklidir bunlar da sizi uzebilir v.s insallah bir programinda canli sohbet edersek daha uzun sohbet ederiz

. -Benim tanıdığım Ülker Hanım ekibinden,disiplini hakkını vererek çalışmayı ve yaptığı işe saygı duyup sevmesini bekler Bunların dışında olmazsa olmazları varmıdır ?

Olmazsa olmazlarim var tabii biraz zor bir idareciyim is hayatinda.karsimdaki durust olmali isinde yapabileceginin en iyisini yapmaya calistigina beni inandirmali. Aile hayatimda da sevgi saygi durustluge her zaman onem vermisimdir.

-Şikayet eder misiniz? Kilitlendim şimdi dediğiniz yada hissettiğiniz zamanlarda nasıl davranırsınız?

Kilitlendigim zaman sadece kizimi buyuturken oldu zaman zaman yetisemedigimi dusundum ama su anda meslegini eline aldi basarili bir mimar olacak eminim.

“Hedefleriniz Uğruna Durup Dinlenmeden Çabalamalısınız”

-Pes eden bir yapınız olmadığını biliyorum ama bazen hedeflerimiz isteklerimiz uğruna çabalarken yorulmuş hissedebiliyoruz ne önerirsiniz?

Hedefleriniz ugruna durup dinlenmeden cabalamalisiniz.Her zaman bir uste cikmak icin cabalamali dogru buldugunuz her seyi yapmalisiniz.yoruldugunuz zaman kisa bir sure cok sevdiginiz sizi motive edecek birseylerle ugrasabilirsinizmutlaka herkesin bir hobisi vardir:) Asla yoruldugumu dusunmedim 16-17 saat calistigim. Donemler oldu uzun yillar bu yasta yine ayni tempoyla calisabiliirm beni ayakta tutan sey uretmek ayaklarimin uzerinde durabilmek calismazsam uretmezsem insanlar icin birseyler yapamazsam saglikli yasayabilecegimi dusunmuyorum:))

-Gerçekleştirdiğim söyleşiler internet ve haber sitelerinde sosyal paylaşım sayfalarındaki gruplarda ve bloğumda paylaşılmakta okuyucularımıza özellikle bu anlamlı günde bayanlara ne gibi tavsiyelerde bulunursunuz

Tabiki istisnalar her zaman vardir ama hanimlar lutfen is hayatinizda bir kadin degilminsan olarak calisin evde bir anne ve iyi bir es olun kadin olmayi evinize birakin disarda cinsiyet ayrimi yapmadan da herseyi basarabileceginize inanin.

 -Samimi sohbetiniz,içten cevaplarınız ve her zamanki sıcak tavrınız için çok teşekkür ederim.Size ve sevdiklerinize sağlık ve huzur dolu nice güzel diliyorum.

Ben coook tesekkur ediyorum.Butun kadinlarin ve kendimin günümüzü kutluyorum.

                                                                                                                                

Urcan Koyuncuoğlu

Tarih kokan 2 katlı ahşap evini,nostaljik dergi afiş ve kaset meraklılarının beğenisine sunduğu butik şirin bir sahafa,DERME ÇATMA’ya dönüştürmüş Ayrıca iyi bir koleksiyonel olduğunuda ekliyor.

Müzik edebiyat ve sanata dair söyleyecek çok şeyi olan eğitimli yaptığı işe saygı duyan birisi o. Yaşanmışlık barındıran,okunmuş,dokunulmuş,naftalin kokmuş kitapları satmayı severdim diyecek kadar samimi.Hobi olarak başladığı işi ticarete dökmeyi başarabilenlerden.

İçeriye girer girmez kendimi seksenlerin mizah dergilerini karıştırıp kırkbeşlik plakları takarken buluyorum.Diğer odadaki karıncalı televizyonda izlenilmeyi beklenen onlarca vhs kaset…

-Sizin için zor olmuyor mu ürünü sattıktan sonra veda etmesi?Bunları hepsi birer klasik

Evet aslında biraz öyle ama benim koleksiyonumun çok daha fazlası var burada.İnsanların heycanla geldiğini farkettiğimde sattığım ürünün doğru yerlere gittiğini hissediyorum Buda bana yetiyor.

-Ne kadar zamandır bu işi yapıyorsunuz?

Yaklaşık 17 yıl

ESKİMEYEN ESKİLER…

-Geçmişten bugüne neler değişti Gerçek anlamda sanatsevermiyiz yoksa yozlaşıyormuyuz?

Sanırım ama bunda internetin etkisi büyük.Önceden sanat çok başkaydı.Bu kadar çabuk tüketilmiyordu birşeyler Özellikle son dönemlerde müzik sektörünün kalıcı birşeyler üretmesi zor gibi görünüyor O yüzden biz eskimeyen eskilerle ilgileniyoruz

BEN YAŞANMIS OKUNMUŞ DOKUNULMUŞ NAFTALİN KOKMUŞ KİTAPLARI SATMAYI SEVİYORDUM…

-Kitap satmıyorsunuz sanırım

Evet ama bir dönem vardı.Ben yaşanmış okunmuş dokunulmuş naftalin kokmuş kitapları satmayı severdim ama gördümki çok rağbet edilmiyor.Sonra insanların beklentisinin biraz daha farklı olduğunu görünce bıraktım

BAZI ŞEYLERİN YILLAR SONRA ÇOK DEĞERLİ OLABİLECEĞİ UNUTLMASIN

-Nasıl mesajlar vermek istersin günümüz okuyucusuna dinleyicisine yazarına çizerine öğrencisine.Çok uzun senelerdir gönül ve emek vererek yüreğinizi koyarak bu işi yapan birisi olarak

Aslında bilinçli iyi okuyan araştıran genç bir kesim var.Kendilerini geliştirmek yenilemek birşeyler katabilmek için uğraşsınlar sanatla.Araç değil amaç olarak görsünler.Bazı şeylerin yıllar sonra çok değerli olabileceğini unutmasınlar koleksiyon yapmak çok keyifli bir uğraş…

-Çok teşekkür ediyorum bu samimi sohbet için.Başarı ve huzur dolu nice güzel yaşanılası günler diliyorum...

Ben teşekkür ederim Mehmet Bey

Birçok gazetede yer alan haber sonrasında ulaştım onlara.Sağolsunlar söyleşi teklifimi kırmadılar.Hadi gelin bu farklı karenin arkasındaki hikaye neymiş birlikte gözatalım..

Teknolojin hayatımızda çok aktif olmadığı,hatır ve gönülün kıymetinin bilindiği samimiyetin henüz yitirilmediği hani şu bir fincan kahvenin önemli olduğu seneler...
Öğretmenleri Nevin Hanım’ın ilk mezunları Melahat Emel Şenay Recep Kamil Güldane Yunus 
Emel Güliz ve diğerleri...

İşte tam 47 yıl sonra…

Mezun oldukları şehirde  okulda ve aynı sıralarda temsili diplomaları yeniden 
veriliyor.Öğretmenleri  Nevin Hanım ve öğrencileri duygusal anlar yaşıyor.

Sizede onlarla gerçekleştirdiğimiz bu keyifi söyleşiyi okumak kalıyor

Yıllar sonra yeniden buluşma fikri nasıl oluştu? Hepinizin bir araya gelmesi zor oldu mu?

Şenay Açan A.Kahyaoğlu: 2009 yılında facebook da 1970 ilkokul mezuniyet fotomuzu yayınlayıp herkesi aramaya başladım O yıllarda arkadaşları toplamayı planlıyordum
Gectigimiz 24 kasımda aynı fotoyu Mustafa arkadasimiz paylasip öğretmenimizin Öğretmenler Gunünü kutladı Nazan da organizasyon yapan lider arandığından bahsetti Bende hadi o zaman Zonguldak'a dedim  Kamil Bey'inde yardımcı olabilirim demesinin ardından face,whatsapp,mesenger gruplarını kurdum Hemen hemen herkese haber gitti Zonguldak daki arkadaslarımız Metin Bey’in dükkanını adeta lokal haline getirip toplantilar yaptilar ve  guzel hazirlandilar Gerçekten çok çalışıp nefis bir organizasyon gerçekleştirdiler

Telefonun Ucundaki Ses 47 yıl Önceki Öğretmenime Aitti...

Melehat Çep: İşyerimdeki mesai sonrasında evime giderken telefonumun çaldığını farkettim arayan kişi 47 yıl önce beni mezun eden öğretmenimdi Bütün mezunlarının tekrar bir araya geleceği organizasyonda benide aralarında görmek istediğini söyleyince sevinçten içim içime sığmadı.

Kamil İleri: Tabiri caizse iğneyle kuyu kazdık. 10 arkadaş falan birbirimizi tanıyorduk. Okulumuzdan listesi aldık ve başladık aramaya.. Bu arada Şenay arkadaşımızı başkan yaptık. Emeği çoktur. Aralık ortası gibi 36 kişiye ulaştık. Sınıf mevcudu 45 kişiymiş. 3 arkadaşımız yurt dışındaydı geceye video kayıtlarını koyduk. Zor oldu ama çok eğlenceliydi.

Emel Yılmaz: Senay arkadaşımızın uzunca bir zaman harcayarak herbirimize ayrı ayrı ulaşma çabalarının sonunda bir araya gelme fikri oluştu. Arkadaşımıza minnettarız Hepimizin bir araya gelmesi günümüz teknolojisiyle çok da zor olmadı. Birbirimizi görmeden WhatsApp grubundan sohbet etmemiz bizi birbirimize daha çok kenetlendi ve buluşma gününü heyecanla beklemeye başladık.      

                                  

Aradan geçen onca zamanın ardından aynı sınıfta sıralarda oturarak yeniden temsili diploma almak nasıl bir duygu?

Üç Kişi Oturduğumuz Sıralara iki Kişi Sığabildik

Şenay Açan A.Kahyaoğlu: 47 yıl sonra kavusmak aynı sıralarda oturmak
(3 kişi oturduğumuz sıralara 2 kişi sığabildik) öğretmenimizden tekrar. karnelerimizi almak(Bu sefer torpil vardı hepimizin pekiyiydi)
çok heyecanlıydı İyiki toplanmışız hayatımız tazelendi ne mutlu bize
Öyle bir kaynaştık çocukluğa döndük ki 12 yaşındakiler gibi ara ara mızıkcılık yapıp küsüyoruz bile

Melehat Çep:Tam 47 yıl önceki sıramda oturunca gözyaşlarıma hakim olamadım sınıfım okulum tahta bile aynıydı sanki Temsili diplomamı ve Nutuk’u öğretmenimizin elinden yeniden almaksa tarifi zor bir duyguydu…

Kamil İleri:Aynı sınıfta olmanın heyecanı doruk noktasındaydı. Öğretmenimiz incelik gösterip her birimize nutuk u dağıttı. Toplantı öncesi her şeyi whatsapp ta konuşuyoruz geceye konuşacak bişey kalmayacak diyorlardı. İlginçtir. Kimse kimseye doyamadı. Hala hasretiz birbirimize.

Emel Yılmaz: Yıllar sonra sınıfımızda aynı sıralarda oturup öğretmenimiz den karnelerimizi almak ise tarif edilmez bir duygu idi.Cok heyecanlandik ve hepimizin gözleri dolu dolu oldu

Öğretmenimize dönecek olursak;

Nevin Hanım,ilk mezunlarınızla yeniden buluşup temsili diplomalarını verdiğinizde neler hissettiniz?

Çok güzel bir duygu tekrar o günlere döndüm.Onlarında ben hiç gözümde büyütmedim zaten. Her birini karşımda meslek sahibi olarak gördüğümde çok gururlandım

O yıllara dair sizde iz bırakan hatırladığınız şeyler neler?

O günler çok güzeldi hepsini anlatmaya ne zaman neden kelimeler yeter.İlk mesleğe başladığım gün öğrenciler eve gidince ailelerine bugün bize bir öğretmen geldi küçüçük tıpkı bizim gibi demişler. Ertesi günü bütün veliler merak edip görmeye geldiler

Deneyimli bir eğtimci olarak öğrencilere tavsiyeleriniz neler?

Eğitim Önce Evde Başlar

Eğitim önce evde başlar.Ailelerin sevgiyi saygıyı dinlemeyi öğretirlerse gerisini zaten gelir .Öğretmen olarak başarıya ulaşmak kolaylaşır. Her öğretmen e benim çocuklarım gibi Atatürk ilke inkilaplarından ayrılmayan öğrenciler yetiştirmek nasip etsin .

Sevgi ve Saygılarımla

Nevin Özbakır Gevrek.

Samimi ve içten sohbetiniz için başta saygıdeğer öğretmenimize ve bu güzel organizasyona katılan herkese çok teşekkür ediyorum…

  MEHMET SUNAY